-Hayat skor tabelası tutmak değildir.
-Kaç arkadaşınız olduğu ya da kaçının sizi arkadaş kabul ettiği değildir.
-Bu hafta sonu için planlarınızın olması değildir.
-Hafta sonunda yalnız olmanız da değildir.
su sıralar sevgiliniz olması değildir.
-Geçmişte sevgiliniz olması ya da hayatınıza kaç sevgili girdiği de değildir.
-Bugüne kadar hiç sevgilinizin olmaması da değildir.
-Sizi kimin öptüğü değildir.
-Aileniz ya da onların serveti değildir.
-Hangi okula gittiğiniz değildir.
-Ne kadar güzel ya da ne kadar çirkin olduğunuz değildir, giydikleriniz,
ayakkabılarınız değildir.
-Ne çeşit müzik dinlediğiniz değildir.
-Okul notlarınız değildir.
-Ne kadar akilli olduğunuz değildir.
-Herkesin size verdiği akil notu hiç değildir.
-Hayat standart testlerle tanımlanan kişiliğiniz de değildir.
-Hayat bir kağıda dökülmüş hayat hikâyeniz ve bu hayat hikâyesini kimin kabul ettiği de değildir.
Ama hayat;
-Kimi sevdiğiniz, kimi incittiğinizdir.
-Kimi mutlu, kimi mutsuz ettiğinizdir.
-Sizin olanları koruyabilme ya da mahvedebilmenizdir.
-Dostluklarınızdır.
-Neyi söylediğiniz ve neyi kastettiğinizdir.
-Hangi önemli hüküm ve kararları verdiğiniz ve de niçin verdiğinizdir.
-İçinizde sevgiyi taşımak, büyütmek ve dağıtmaktır.
-Ama en önemlisi, yalnız başına asla gerçekleştiremeyeceğiniz bir şeyi
yapmak, hayatinizi, başka insanların kalbine dokundurabilmektir.
-Başkalarının kalplerini etkileyecek yolu ancak siz seçersiniz.
-Ve hayat bu seçimlerdir zaten.
-Hayat silgi kullanmadan resim çizme sanatıdır.
Ve insanlar böyle büyürler... Unutmayın;
Hayata kendimizden ne katarsak, hayattan da onu alırız