A Vitamini
A vitamini, enfeksiyona karşı direnci arttırır, bazı kanser türüne karşı koruyucu etkisi vardır. Cildin, tırnakların ve saçların sağlıklı kalmasını sağlar. Diş ve diş etleri için büyük önem taşır. Yağda eriyen bu vitaminin bir kısmı cilt altındaki dokularda, böbrekte ve karaciğerde depolanır. Bedenin bu vitamini en iyi biçimde kullanabilmesi için D vitaminine gereksinim vardır. Bu vitamin cildin nemli kalmasını sağlar. İdrar yolları ve solunum enfeksiyonlarında bedenin direncini artırır. Gözlere, soğuk algınlığına ve öksürüğe yararlıdır. A vitamini eksikliği cilt kuruluğuna, cildin nasırlaşmasına veya pullanmasına, böbrek taşlarına, zayıf diş oluşumuna, kötü sindirime, sinüzite, kulak iltihabına ve gece körlüğüne neden olur. Bu vitamin en çok balıkyağında bulunur. Kadınların günde 4 bin, erkeklerin 5 bin ünite A vitaminine ihtiyaçları vardır. Sık sık süt ve yumurtalı yiyecekler yiyen birisi A vitaminini yeterince ve hazır olarak almaktadır. Ayrıca kayısı, kuşkonmaz, maydanoz, ıspanak, havuç, kereviz, marul, portakal, erik, domateste de A vitamini vardır. Gereğinden fazla alınmasının bir yararı olmadığı gibi tehlikeleri de vardır. 50 bin ünitenin üstünde alındığında bulantı, kusma, baş ağrısı, iştahsızlık, görme bozukluğu ve eklem ağrıları gibi şikayetlere neden olur.
B1 Vitamini
Birçok çeşidi bulunan B grubu vitaminlerin, önemli olan 12'si alınan besinlerde bulunan B1, B2 ve B3 vitaminlerin bulunmaktadır. Suda eriyen B1 vitamini iştahı önemli oranda etkiler; besinin sindirilmesine yardım eder ve bedeni enfeksiyona karşı korur. Sinir dokularının normal çalışması için gereklidir. Bu vitamin eksikliği, çabuk yorulma, çabuk öfkelenme, asabiyet, unutkanlık, kaslarda ve baldırlarda ağrı, sık kalp atışı, bacaklarda şişme, çocuk seslerine katlanamama, iştahsızlık, yorgunluğa karşın uyuyamamak gibi belirtilerle anlaşılır. Rafine edilmiş unlu maddeler yendiği oranda bu vitamine gereksinim artar. Tütün, alkol, şeker B1 vitaminini yok eder. Aldığı karbonhidratlı besinlerden yararlanabilmesi için bedenin bu vitamine gereksinimi vardır. B1 vitamini; kuşkonmaz, lahana, havuç, kereviz, hindistancevizi, greyfurt, limon, maydanoz, nar, turp, bira mayası, soya fasulyesi, yulaf, mısır, muz ve pirinçte bulunur.
B2 Vitamini
B1 vitaminine göre daha kolay depolanabilen ve ışık tarafından kolaylıkla yok edilebilen B2'nin eksikliği, gözlerde yanma ve kuruluk, dudaklarda çatlama, ayak altlarında yanma, kulakta ve burunda pullanma, titreme, sersemlik, hareketlerde ağırlaşma, sindirim bozukluğu, saç dökülmesi belirtileriyle ortaya çıkar. B2 vitaminin alınabileceği besinler arasında soya fasulyesi ve unu, buğdaylı maddeler, fındık, yerfıstığı, elma, lahana, havuç, ıspanak, greyfurt, kayısı, badem, yulaf, arpa, domates, hurma, şeftali, erik, pirinç, mısır, karnabahar vardır.
B3 Vitamini
Nişastalı ve şekerli maddelerin sindirimi için gerekli olan B3 vitamini, kan dolaşımında, karaciğerin sağlıklı çalışmasında, baş ağrılarında ve zor işitmede yararlıdır. Endişe, sessizlikte sesler işitmek, sersemlik, huzursuzluk, unutkanlık, diş etlerinde yumuşama, dilde şişme ve kırmızılık, B3 eksikliğinin belirtileri arasındadır. Bu vitamin; çimlendirilmiş buğday, buğday kepeği, bira mayası, patates, domates, havuç, fındık, ceviz, erik ve mercimekte bulunur.
B6 Vitamini
B6 vitamini eksikliği, alınan besin proteince yüksek, karbonhidratça düşük olduğu durumlarda böbrek taşına neden olabilir. Bu nedenle yüksek miktarda protein yüksek miktarda B6 vitamini gerektirir. Ellerde titreme, nedensiz huysuzluk, huzursuzluk, uykusuzluk, unutkanlık yaşlılıktan değil, B6 vitamini eksikliğinin belirtileri arasında yer alır. Bu vitamin; bira mayası, kepekli un, sebze, marul, arpa, soya fasulyesi, yulaf ve muzda bulunur. B6 vitamini pişmeyle yok olduğu için çiğ şekilde alınmalıdır. B6 vitamini için günlük ihtiyaç, kadınlarda 1.6, erkeklerde ise 2 miligramdır. Fazla dozda alınması, yaşlılarda bağışıklık sistemini güçlendirmek ve bazı sinir sorunlarını tedavi etmekte kullanılırsa da, 6 ay süreyle günde 100 miligramdan fazla kullanmak sinirleri tahrip edebilir.
C Vitamini
C vitamini, kişiyi bakterilere karşı korur, damarların sağlığını sürdürür. Bu vitaminden her gün bir miktar almak şarttır.. C vitamini kandaki kalsiyumun bedene dağılışında büyük rol oynar. Eksikliği damarların çatlamasına, kemiklerin kolay kırılmasına, eklemlerde ağrıya, diş etlerinde kanamaya, soğuk algınlığına, damar şişmelerine, sırta ağrı veren disk şikayetlerine, soluk kesikliğine, bedensel halsizliğe, hızlı kalp atışına, baş ağrısına, bitkinliğe yol açar. Portakal, greyfurt, limon, lahana, çilek, kivi, ıspanak, kavun, domates, pancar yaprağı, yeşil fasulye, bezelye, yeşil biber gibi sebze ve meyvelerde bulunur. Kadınlarda ve erkeklerde her gün alınması gereken en az miktarı, 60 miligramdır. Sigara içenlerin en az 100 mg. C vitamini almaları gerekir. Günde 1 grama kadar güvenle alınabileceği belirlenmiştir. Daha yüksek dozları sindirim sisteminde tahrişlere neden olabilir. Uzun süre yüksek dozda kullanılmasının, böbrek taşı ihtimalini arttırdığı da bilinmektedir
D Vitamini
Kalsiyum sindirimi için gereklidir. İnsan vücudu yaşlandıkça birçok nedenlerden dolayı bedende D vitamini azalır. Aldığımız günlük besinlerde D vitamini pek yoktur. Balık yağında D vitamini boldur. Kadın ve erkeklerde her gün alınması gereken en az doz 200 ünitedir. Düzenli süt içenler ya da süt ürünleri tüketenlerin yeterince D vitamini aldığı söylenebilir. Ayrıca vücut güneş ışınlarına maruz kaldığında, kendisi de D vitamini üretir. Yaşlılıkta kemiklerin zayıflamasına (osteoporoz) karşı, günde 400 - 800 ünite kadar D vitamini takviyesi alınması yararlı olmaktadır. Günde bir litreden fazla süt içen ya da buna yakın süt ürünü tüketen kişilerin ayrıca D vitamini almaları risk yaratabilir. Günde 1000 üniteye kadar D vitamini alınması güvenli olarak nitelendirilirken, günde 5 bin üniteden fazla alınınca böbrekler ve kalpte hasar riski doğabilir.
E Vitamini
Yağda eriyen bu vitaminin en önemli özelliği A vitaminin vücutta korunmasıdır. Hücrelerin daha uzun yaşamasını ve yenilenmesini sağlar. Çimlendirilmiş buğday, tohumlu besinler, soya fasulyesi yağı, arı sütü, ceviz, marul, su teresi, kereviz, maydanoz, ıspanak, lahana, mısır yağı, mısır ve yulafta bulunur. Kadınların her gün 12 ünite, erkeklerin de 15 ünite almaları gerekir. Kalp - damar hastalıkları, kanser ve katarakta karşı koruyucu olduğu bilinmektedir. Diğer ilaçlarla birlikte kullanıldığında Parkinson hastalığında olumlu etkiler gösterdiği, kalp krizlerinde hasarın azaltılmasında yararlı olduğu ve yaşlılarda bağışıklığı arttırdığı ileri sürülmektedir. Günde bin üniteye kadar güvenli olduğu bilinmektedir
K Vitamini
Kanın pıhtılaşmasını sağlar. Yaraların iyileşmesine yardımcı olur. Bir yerimizi kestiğimizde kan durmuyorsa beden K vitamininden yoksun demektir. Bu vitamin bağırsaktaki bakteriler aracılığıyla bedende oluşur. Soya fasulyesi yağı, fındık, ceviz, domates, havuç ve yeşil sebzelerde bulunur.